Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, “Türkiye'nin İlk Astronotu Alper Gezeravcı Öğrencilerle Buluşuyor” etkinliğinde Amasya Üniversitesi öğrencileriyle bir araya geldi. Milli Hakimiyet Yerleşkesi Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleşen etkinliğe, Amasya Valisi Önder Bakan, Amasya Milletvekilleri Haluk İpek ve Hasan Çilez, Amasya Belediye Başkanı Av. Turgay Sevindi, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Kurt ve Prof. Dr. Hakan Yalçın, Genel Sekreter Osman Akbaş, bakanlık bürokratları, il protokolü, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Rektör Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, “Amasya Üniversitesi olarak, bölgemizin sanayi ve teknolojik altyapısını güçlendirmek, gençlerimize ve girişimcilere inovasyon odaklı bir gelecek sunmak amacıyla dört önemli proje geliştirdik. Amasya Tasarım, Test ve İnovasyon Merkezi, Teknopark, Milli Teknoloji Atölyeleri ve DOKAP "Yeşilırmak Kıyısında Bir İnci" projeleri ile bölgemizde büyük bir dönüşüm sağlamayı hedefliyoruz. Bu projeler, Amasya’nın ekonomik kalkınmasına katkı sunarken, üniversite-sanayi iş birliğini güçlendirecek ve inovasyon kapasitesini artıracaktır. Amasya Tasarım, Test ve İnovasyon Merkezi, TR83 bölgesinde beyaz eşya başta olmak üzere çeşitli sektörlerin test ve sertifikasyon ihtiyaçlarını karşılayacak; maliyet ve zaman avantajı sağlayacaktır. Ayrıca, üç boyutlu tasarım ve malzeme testleri gibi alanlarda gençler, kadınlar ve dezavantajlı bireyler için istihdam imkânları oluşturacaktır. Teknopark Projemiz ile üniversitemiz ve sanayi arasında güçlü bir iş birliği ortamı sağlanarak, Ar-Ge ve inovasyon faaliyetleri teşvik edilecek, bölgemizde teknoloji tabanlı girişimcilik desteklenecektir. Bu merkez, Amasya’yı teknoloji geliştirme konusunda bir çekim noktası haline getirecektir. Milli Teknoloji Atölyeleri Projesi ise gençlerimizin teknoloji ve mühendislik becerilerini geliştirmeyi amaçlamakta, proje temelli öğrenme ile yaratıcı düşünme ve problem çözme yetilerini destekleyecektir. Bu atölyeler, TEKNOFEST gibi yarışmalara hazırlık sunarak Türkiye’nin milli teknoloji hamlesine katkıda bulunacaktır. DOKAP “Yeşilırmak Kıyısında Bir İnci” Projesi ile kampüsümüzdeki kantin, turizm cazibe merkezine dönüştürülerek, Amasya’nın tarihi ve doğal zenginliklerini turizme kazandıracak ve bölge ekonomisini canlandıracaktır. Bu projelerin hayata geçmesi için Bakanlığınızın değerli desteğine ihtiyaç duymaktayız. Desteğinizle, Amasya teknoloji, inovasyon ve turizmde güçlü bir merkez haline gelecektir. Amasya Üniversitesi, TÜBİTAK Üniversitelerin Alan Bazlı Yetkinlik Analizi Raporu'na göre, 19 araştırma alanında 1. bölgede yer almaktadır. 2022 yılında 22 ulusal ve uluslararası araştırma bursu ile 42 proje desteği alırken, 2023'te bu rakamların 62'ye çıkarmayı başardığımızı gururla ifade ediyorum. Amasya Üniversitesi olarak, yeni fakülte, bölüm ve programların açılmasıyla öğrenci sayımızı 40 bine ulaştırmayı hedeflemekteyiz. Açmayı planladığımız fakülteler arasında, Merzifon Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi de yer almaktadır. “Türkiye'nin İlk Astronotu Alper Gezeravcı Öğrencilerle Buluşuyor”konulu programımıza teşrif ederek bizleri onurlandıran başta Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mehmet Fatih Kacır’a, Milletimize büyük bir gurur yaşatan ilk Türk Astronotu Alper Gezeravcı’yabir kez daha teşekkür ediyorum.” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ise yaptığı konuşmada, “Böyle bir güzel günde Türkiye’nin en güzel şehirlerinden birinde olmaktan Amasya’da olmaktan çok mutluyum. Hepinizi sevgiyle selamlıyorum. TEKNOFEST kuşağı Türk gençleri ile birlikteyiz. TEKNOFEST kuşağı Türk gençleri bizim için çok kıymetli çünkü milli teknoloji kuşağının sahibi, öznesi sizlersiniz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, tam bağımsız Türkiye iddiası ve ideali doğrultusunda her ne yapıyorsak işin kalbinde, merkezinde Türk gençlerini, TEKNOFEST kuşağını görüyoruz. Bu anlayışla 2018'den bu yana dünyanın en büyük teknoloji festivallerini Türkiye'de düzenliyoruz. Türkiye savunma sanayi, havacılıkta muazzam başarılar ortaya koydu. Bu salondaki gencecik insanlar sayesinde bu projeler hayat buldu. Türkiye, 20. yüzyılda havacılığın iddialı ülkelerinden biri değildi. 2. Dünya Savaşı'nın yaşandığı 20. yüzyılda binlerce, 10 binlerce hava aracı üretimi, uçaklar, helikopterler geliştirildi. Türkiye bunların üreticisi olamadı, aslında olabilirdi. Türkiye'de de erken sayılabilecek dönemde birtakım teşebbüsler olmuştu. Nuri Demirağ. Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki demiryoluna atılımında önemli projeleri gerçekleştirmiş bir girişimci, sanayici, iş adamı. Nuri Demirağ'ın hayali, Türkiye'yi havacılıkla buluşturmak, yerli uçaklar üretmek. Bu hayali gerçekleştirebilmek için hem memleketi Sivas'ta hem İstanbul'da gök okulları açmış Nuri Demirağ. Mühendisler yetişsin, teknisyenler yetişsin, pilotlar yetişsin istemiş. İstanbul'da tam bizim TEKNOFEST düzenlediğiniz yerde Atatürk Havalimanı'nın olduğu yerde 60 yıl kadar önce 'Gök şenlikleri' adıyla, TEKNOFEST'le bugün ne yapıyorsak aynısını yapmış. 7'den 77'ye herkesi orada buluşturmuş, geliştirdiği, ürettiği gövdesine isminin ve soy isminin baş harflerinin yazdığı uçaklarla Türk milletinin fertlerini uçurmuş. Hepsinin görüntüleri var, fotoğrafları var. Nuri Demirağ’ı tanıyoruz, uçakta ürettiğini biliyoruz. Çünkü bütün bunları kitaplarda okuyoruz. O günlerden resimleri kitaplarda görüyoruz. Fakat dünya gözüyle Nuri Demirağ, ürettiği herhangi bir uçağı görme imkanımız maalesef yok. Öyle bir kesilmiş ki adeta toprağa gömülmüşler. Burada bir arkadaşımız, Ankara'daki TEKNOFEST'e katıldığını söyledi. Ankara'da TEKNOFEST'i nerede düzenledik? Hatırlıyor musunuz? Etimesgut Havalimanı'nda. Peki, biliyor muydunuz 1941 yılında tam da o Etimesgut Havalimanı'nın olduğu yerde bir uçak fabrikası kurulmuş ve bu uçak fabrikası 9 yıl faaliyet göstermiş, 1949'un sonuna kadar 9 yıl uçak fabrikası faaliyete devam etmiş, 1949'a gelindiğinde uçak fabrikasında 950 kişi çalışıyor. Tarih 1949, yer Etimesgut Uçak Fabrikası, 950 kişi uçak üretiminde çalışıyor. Fakat bu fabrika Marshall Yardımları nedeniyle kapatılmış. Marshall Yardımları 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Amerika'nın öncülüğünde. Türkiye gibi ülkelere verilen, sözüm ona çıkan kalkınma yardımları. Tabii bu yardımlar karşılıksız gelmiyor. Elbette bu yardımları yapanlar, bu kaynakları verenler, Türkiye gibi ülkelere diyor ki; 'Sakın sen bu kısıtlı kaynaklarınla uçak falan yapmaya kalkma’. Türkiye, 1948'de Marshall Yardımlarını almaya başlıyor ve 1949'da Etimesgut Uçak Fabrikası kapatılıyor. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, tam bağımsız Türkiye iddiası ve idari doğrultusunda iki binli yıllarla birlikte Türkiye’de gençlerimiz Bayraktarlarla, Akıncılarla, Aksungurlarla, Ankalarla, Hürkuşlarla, Ataklarla, Gökbeylerle Kızılelmalarla, Kaanlarla imzasını gökyüzüne atıyorlar. Yeter ki devletin güçlü iradesi, sağlam iradesi onların yanında olsun. Cumhuriyetimizin 100. yılında 2023’te 6 metre çözünürlükle görüntü almamızı sağlayan elektro optik kamerası dahil tüm kritik alt sistemlerini de yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz İMECE uydusunu uzaya gönderdik. Bunun yanında Türkiye ilk yani milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6’yı bu yıl uzaya gönderdik. Kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri Türkiye. Şimdi daha öteye gideceğiz. İnşallah milli hibrit roket motorumuzu uzayda ateşlediğimiz ve kendi geliştirdiğimiz uzay aracıyla Ay’a eriştiğimiz Ay misyonunu da sizler gibi Türk gençlerinin emeğiyle, gayretiyle hep birlikte başaracağız. Hibrit roket motoru teknolojisini uzayda gerçekleştirmeyi başarırsak, Türkiye yörüngeler arası transferler yapabilen, uzay araçları üretebilen bir ülke olacak. Uzayda uydular çoğalıyor. Uzaya erişim daha ucuz hale geldi. 10, 15 yıl önce yılda 150, 200 uydu uzaya gönderilirken, şimdi yılda 2 bin, 2 bin 500 uydu gönderiliyor. Bugün yörünge transferleri yapabilen araçları geliştirmek Türkiye’nin önünde uzay ekonomisinde yeni bir fırsat penceresi açacaktır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan milli uzay programını dünyaya duyururken bir iddiayı hedefi daha ortaya koymuştu. Bizim de bir vatandaşımızı uluslararası uzay istasyonuna göndereceğimizi ilan etmişti. Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı. 2024 yılın başında uluslararası uzay istasyonuna gitti ve 19 günlük bir görevi başarı ile tamamladı. Bu görev elbette Türk bilim insanlarının hazırladıkları biyoteknoloji, tıp gibi alanlarda araştırma projelerinin en ileri düzeye çıkabilmesi adına Türk Bilim Dünyasında yeni bir sayfa açmak oldu. Ama en önemli misyonu Türk gencine kazandırdığı ve yıllarca kazandırmaya devam edeceği özgüven olacak. Biz yıllarca uzay animasyonlarına kendi bayrağımızı iliştiriyorduk. Ama Alper Gezeravcı ay-yıldızlı Türk bayrağı ile birlikte bu misyonu icra etmiş oldu. Biz istiyoruz ki sizin hayalleriniz ufkun ötesine geçsin. Biz istiyoruz ki hayallerinize sınır koymayın. Sınır koymaya kalkanlara da asla izin vermeyin. Allah’ın izni ile sizin yanınızda sizin arkanızda güçlü bir Türk devletinin iradesi var. Yeter ki sizler hayallerinizin peşinden koşun. Alın teri dökün, akıl teri dökün, çaba ve gayret gösterin. Bizlerin birinci görevi sizin yanınızda olmak ve sizin önünüzü açmak.” dedi.
Programda öğrencilerle Türkiye’nin uzay faaliyetlerine ilişkin bilgiler paylaşan Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı da, “Bir köyde başlayan hayatımdan uluslararası uzay istasyonuna kadar uzanan bu yolculuk, hayallerden vazgeçmemekle mümkün oldu. Biz kendi etrafında ve Dünya’nın etrafında dönmeye devam eden Ay’da spesifik bir noktaya Dünya’dan erişerek sert iniş yapacak bir roket üzerinde çalışıyoruz. Bunu şu ana kadar yapabilen sadece 6 ülke var. Sonuncusu da Çin oldu. 2026-2028 yılları arasında tamamlanması planlanan bir proje üzerinde de çalışıyoruz. İkinci bir fırlatmayla bu kez Ay üzerine bir bilimsel üniteyi indirip, orada araştırma yapmaya başlamayı planlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Uzayda yaşadığı deneyimleri ve gerçekleştirdiği 13 bilimsel deneyi öğrencilerle paylaşan Alper Gezeravcı, “Nüfusumuzun ortalama yaşı 33 ve yaş ortalaması 43 olan Avrupa ülkelerine göre daha genciz. Bu muazzam bir güç kaynağı Türkiye için. Bu gençlerimizin önünü açmayı, onların önündeki engelleri kaldırmayı en önemli hedef olarak görüyoruz. Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanındaki hedeflerine ulaşabilmesi için gençlerin dinamizmine ihtiyaç var. Bu salondaki her gencin karşılaşabileceği her tür zorluğun üstesinden gelebilecek güçte olduğuna inanıyorum.” dedi.
Etkinlik, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi’nin Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’a, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Kurt’un İlk Türk Astronot Alper Gezeravcı’ya hediye takdimi ile sona erdi.
Amasya Üniversitesi
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü